En iyi yollayıcılar
nirvana | ||||
creyzocean | ||||
SeqamenT | ||||
soykan | ||||
Pesmerge | ||||
unscarred | ||||
casperhayalet2009 | ||||
sevilllll18 | ||||
HeavyTroopeR | ||||
sqandal |
En son konular
cem yılmaz ve çocukluğu (kendi ağzından)
2 posters
1 sayfadaki 1 sayfası
cem yılmaz ve çocukluğu (kendi ağzından)
**Ben çocukken çok salaktım. Edip Akbayramın ismini Edi zannederdim.
Yani o, benim için Edi Pakbayramdı.
**Ablama, Nasıl olup da koca bir günü canın sıkılmadan evde oturarak geçiriyorsun? demiştim.
Büyüyünce insanın canı sokakta oynamak istemez ki cevabını
vermişti. Uzunca bir süre büyüyüp büyümediğimi anlamak için
kendime, Canın sokakta oynamayı istiyor mu? diye sormuştum.
**Annem erkeğin cinsel organını pipi kadınınkini kutu olarak
tanımlamıştı. O zamanlar TRTde Cenk Korayın sunduğu Tele Kutu
diye bir yarışma vardı. Yarışmacılar, Hayır Cenk Bey, ben kutumu
açmak istiyorum deyince koşarak odadan kaçardım.
**Sabahları kalktığımda aklımın hala yerinde olup olmadığını anlamak
için 2+2, 3+4 gibi toplama işlemleri yapardım. Sonuçlar doğru
olunca da çok sevinirdim.
**Dedemle parka gittiğimiz bir gün TRT ciler çekim için oradaydı. Beni oynarken çektiler. Yayın günü
bizim aile jeneriğinde gözüktüğüm çocuk programını izlemek için
televizyon başına geçti. Kendimi ekranda görünce, Beni niye parkta
unuttunuz? diye gözyaşlarına boğulmuştum.
**Geri vites kavramım yoktu. Şoför, kolunu koltuğa atıp arkaya
doğru bakınca araba otomatikman geri geri gidiyor zannederdim.
**Benden büyük kuzenlerim dondurmacıların dondurma külahlarının sivri
kısmıyla kulaklarını karıştırdığını söylemişti. İnanmıştım. Hala da
külahların sivri kısımlarını yemem. Çöpe atarım.
**Abimle Karaoğlancılık oynardık. O Karaoğlan olurdu, beni de Bizans
askeri yapardı. Sonra evire çevire döverdi. Çok mühim bir şey
yaptığımı sandığım için canım yansa bile hiç sesimi çıkarmazdım.
**Yeşil ve siyah zeytinin ayrı ağaçlarda yetiştiğini sanırdım.
Bulmacalardaki, Annenin erkek kardeşi kısmına dayımın beş harfli
ismini sığdırmaya çalışırdım.
**Anaokulunda patates baskısı yapmayı öğrenmiştik. O kadar hoşuma
gitmişti ki, evde duvarlara, masa örtülerine filan basmıştım. Ancak
sanat merakım annemin yeni aldığı beyaz eteğe patatesi
yapıştırmamla son bulmuştu. Hem gönlünü almak hem de el koyduğu
patateslerime kavuşmak için dahiyane bir fikirle öğretmenimin
yanına gittim. 'Annem' yazısını patatese oydurttum. Sevinçle eve
gelerek soyundum. Renkli boyalara batırdığım patatesi vücudumun her
tarafına bastım. Sonra da annemin karşısına geçtim. Beni o halde
görünce ağlamaya başlamıştı.
**Madonna ile Maradonayı kardeş zannederdim. Kendi kendime,
Bunların babası ne şanslı be. Bir çocuğu futbolun kralı, biri
müziğin kraliçesi derdim.
**Birinden özür dilediğim zaman Allahın bana bir özür vereceğini sanırdım. Sakat olacağımı düşünüp hemen
dilediğim özrü geri alırdım.
**Kurban Bayramında toplanan derilerden uçak yapıldığını sanırdım. Uçakların dış yüzeyi bu derilerle kaplandığı için Türk Hava Kurumunun topladığını düşünüyordum. Uçak kaçırma filmlerinde silahla ateş edildiğinde ya da a patladığında, Ayyy! Deri Delindi! derdim.
**Gil diye konuşanları fakir zannederdim.
**Annem banyodan çıktıktan sonra babamın söylediği, Sıhhatler olsun lafını Saatler oldu diye anlardım.Bunun da,Banyoda amma çok kaldın gibi bir şey demek olduğunu sanıp babamın anneme kızdığını düşünürdüm. Annemin buna karşın niye sadece, Sağol dediğini merak ederdim. Ne kibar kadın, derdim.
Yani o, benim için Edi Pakbayramdı.
**Ablama, Nasıl olup da koca bir günü canın sıkılmadan evde oturarak geçiriyorsun? demiştim.
Büyüyünce insanın canı sokakta oynamak istemez ki cevabını
vermişti. Uzunca bir süre büyüyüp büyümediğimi anlamak için
kendime, Canın sokakta oynamayı istiyor mu? diye sormuştum.
**Annem erkeğin cinsel organını pipi kadınınkini kutu olarak
tanımlamıştı. O zamanlar TRTde Cenk Korayın sunduğu Tele Kutu
diye bir yarışma vardı. Yarışmacılar, Hayır Cenk Bey, ben kutumu
açmak istiyorum deyince koşarak odadan kaçardım.
**Sabahları kalktığımda aklımın hala yerinde olup olmadığını anlamak
için 2+2, 3+4 gibi toplama işlemleri yapardım. Sonuçlar doğru
olunca da çok sevinirdim.
**Dedemle parka gittiğimiz bir gün TRT ciler çekim için oradaydı. Beni oynarken çektiler. Yayın günü
bizim aile jeneriğinde gözüktüğüm çocuk programını izlemek için
televizyon başına geçti. Kendimi ekranda görünce, Beni niye parkta
unuttunuz? diye gözyaşlarına boğulmuştum.
**Geri vites kavramım yoktu. Şoför, kolunu koltuğa atıp arkaya
doğru bakınca araba otomatikman geri geri gidiyor zannederdim.
**Benden büyük kuzenlerim dondurmacıların dondurma külahlarının sivri
kısmıyla kulaklarını karıştırdığını söylemişti. İnanmıştım. Hala da
külahların sivri kısımlarını yemem. Çöpe atarım.
**Abimle Karaoğlancılık oynardık. O Karaoğlan olurdu, beni de Bizans
askeri yapardı. Sonra evire çevire döverdi. Çok mühim bir şey
yaptığımı sandığım için canım yansa bile hiç sesimi çıkarmazdım.
**Yeşil ve siyah zeytinin ayrı ağaçlarda yetiştiğini sanırdım.
Bulmacalardaki, Annenin erkek kardeşi kısmına dayımın beş harfli
ismini sığdırmaya çalışırdım.
**Anaokulunda patates baskısı yapmayı öğrenmiştik. O kadar hoşuma
gitmişti ki, evde duvarlara, masa örtülerine filan basmıştım. Ancak
sanat merakım annemin yeni aldığı beyaz eteğe patatesi
yapıştırmamla son bulmuştu. Hem gönlünü almak hem de el koyduğu
patateslerime kavuşmak için dahiyane bir fikirle öğretmenimin
yanına gittim. 'Annem' yazısını patatese oydurttum. Sevinçle eve
gelerek soyundum. Renkli boyalara batırdığım patatesi vücudumun her
tarafına bastım. Sonra da annemin karşısına geçtim. Beni o halde
görünce ağlamaya başlamıştı.
**Madonna ile Maradonayı kardeş zannederdim. Kendi kendime,
Bunların babası ne şanslı be. Bir çocuğu futbolun kralı, biri
müziğin kraliçesi derdim.
**Birinden özür dilediğim zaman Allahın bana bir özür vereceğini sanırdım. Sakat olacağımı düşünüp hemen
dilediğim özrü geri alırdım.
**Kurban Bayramında toplanan derilerden uçak yapıldığını sanırdım. Uçakların dış yüzeyi bu derilerle kaplandığı için Türk Hava Kurumunun topladığını düşünüyordum. Uçak kaçırma filmlerinde silahla ateş edildiğinde ya da a patladığında, Ayyy! Deri Delindi! derdim.
**Gil diye konuşanları fakir zannederdim.
**Annem banyodan çıktıktan sonra babamın söylediği, Sıhhatler olsun lafını Saatler oldu diye anlardım.Bunun da,Banyoda amma çok kaldın gibi bir şey demek olduğunu sanıp babamın anneme kızdığını düşünürdüm. Annemin buna karşın niye sadece, Sağol dediğini merak ederdim. Ne kibar kadın, derdim.
creyzocean- Administratör
- Mesaj Sayısı : 307
Rep Gücü : 1597
Rep Puanı : 42
Kayıt tarihi : 11/04/09
Yaş : 41
Nerden : türkiye
Basarı
Basarı:
(200/250)
nirvana- Yönetici(Admin)
- Mesaj Sayısı : 647
Rep Gücü : 36985396
Rep Puanı : 141
Kayıt tarihi : 11/04/09
Yaş : 30
Nerden : BURSA
Basarı
Basarı:
(1500/1500)
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Ptsi Mayıs 03, 2010 5:41 pm tarafından diablo
» peygamberimiz (S.A.V.)e hakaret içeren karikatürleri çizen, danimarkalı karikatürist öldü.
Ptsi Mayıs 03, 2010 5:40 pm tarafından diablo
» Yeni Loading Ekranı.. SeqamenT - VoreauX
Ptsi Mayıs 03, 2010 5:35 pm tarafından diablo
» Medieval II Total War | RiP | BOL SS | 1.7GB | SeqamenT | Osmanlı Devletiyle birlikte 47 farklı millet. |
Ptsi Mayıs 03, 2010 5:16 pm tarafından diablo
» Ölümsüzlüğü 71 yıl önce işte bu Türk buldu !!
Ptsi Mayıs 03, 2010 5:06 pm tarafından diablo
» İngilizce Ecsro Sibi Bot.. SeqamenT - Voreaux
Paz Ara. 13, 2009 10:41 pm tarafından nirvana
» VSRO İngilizce Media.pk2 -31 Mayıs 2009 [SeqamenT]
Cuma Kas. 27, 2009 2:19 pm tarafından _aydin
» rica etsem bu müziğin adını bilen var mı?
Çarş. Haz. 10, 2009 3:05 am tarafından nirvana
» ÖĞRENCİ HEP HAKLIDIR...
Çarş. Haz. 10, 2009 3:05 am tarafından nirvana